Tuesday, October 23, 2012

Çanlar Beyoğlu sinemaları için çalıyor

Saray, Yeni Melek ve Emek’ten sonra, son sanat sineması Beyoğlu ve Yeşilçam da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Sinepop Sineması ise kasım ayında kapanıyor.



Beyoğlu’nun sosyal, kültürel hayatında önemli yeri olan Beyoğlu Sineması ve Yeşilçam Sineması borç ve seyirci ilgisizliği nedeniyle perdesini kapatma durumuyla karşı karşıya, Sinepop Sineması ise kasım ayında kapanıyor.

Bugün Taksim, Lale, Saray, Yeni Melek, Alkazar, Lüks, Rüya, Emek gibi sinema salonlarının yerinde yeller esiyor olması, yedinci sanat tutkunlarının Beyoğlu ve Yeşilçam sineması adına da kaygılanmaları için yeterli bir neden.

Beyoğlu Sineması Müdürü Temel Kerimoğlu ile Yeşilçam Sineması Müdürü Güven Çelik sinemaların yakın zamanda kapanma tehlikesinin nedeni olarak seyirci yetersizliğini gösteriyor.

Kerimoğlu’ya bakılırsa, önceki dönemlerde yılda 120 bin seyircisi olan salona, şimdilerde yılda 30-40 bin izleyici geliyor. Dünyada sanat filmi gösteren sinemalara devletin destek verdiğini vurgulayan Kerimoğlu, “Türkiye’de bırakın desteği, üstüne bir de eğlence vergisi alıyorlar. Yüzde 15 eğlence vergisi veriyoruz. Bu koşullarda burayı yaşatmaya çalışıyoruz, ama Don Kişot’luk bizim yaptığımız. Elimizde mızrak değirmenlere karşı savaşıyoruz” diyor.

Peki, Beyoğlu Sineması’nın mülk sahibi ve kültür sanat dünyasının önemli destekçilerinden Borusan Holding son sanat sinemalarından Beyoğlu Sineması’na destek oluyor mu? Kerimoğlu, “Borusan, zam yapmayarak, faiz almayarak destek oluyor. Kiracıyız, kiramızı ödeyemiyoruz, doğal olarak da mal sahipleri ya verin ya da çıkın diyor. Burada önemli olan seyircinin gelmeyişi. Kapanacaksa sebebi seyircidir. Seyirci gelmezse kira da vergi de ödeyemezsin ve kapanır gidersin” diyor. Borusan Holding, gazetemize yaptığı açıklamada şu ana kadar yasal olarak bir tahliye işlemi başlatılmadığını, bu konuda yasal haklarının karşılanmasından başka bir beklentilerinin olmadığını belirterek Beyoğlu Sineması’nın bulunduğu binayı başka projelerle kültür-sanat yaşamına örnek gösterilebilecek mekânlarından biri olarak değerlendireceklerini vurguluyor.

Beyoğlu ve Yeşilçam sinemalarını kurtarmak adına sponsorlar aradıklarını belirten Kerimoğlu ve Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da destek çağrısında bulunuyorlar:
“Sanat filmlerini AVM’ler almıyor, ticari filmleri alıyor. Biz de diyoruz ki, bakanlık sanat filmlerini gösteren sinemalara destek versin, yoksa bu filmleri gösterecek sinema bulunamayacak.”

Sinepop’un işletmecisi, aynı zamanda Özen Film’in sahibi Mehmet Soyarslan ise Demirören AVM’nin sinemanın müşterisini kaçırdığını söylüyor. Soyarslan “Çok zarar ettik. İnşaat sırasında sinemanın duvarlarında ve yerlerinde çatlaklar oldu. İstanbul Film Festivali tehlikeli olabilir diye filmlerini vermedi. Artık sinema çalışanlarının maaşlarını çıkaramıyoruz” diyor. Beyoğlu Belediyesi’nin kendilerini ruhsat yenileme konusunda sıkıştırdığını belirten Soyarslan, sinemayı kasım sonunda kapatacaklarını söylüyor. Soyarslan, “Her taraftan baskı... İşler durdu. Bağımsız sinemaların durumu felaket, ciddi bir krizdeyiz” diyor.

‘3-5 seyirci’

Gazetemiz sinema yazarı Sungu Çapan ise “Beyoğlu’ndaki sanat sinemalarının ‘Son Mohikan’ı Beyoğlu Sineması da gidici” diyerek sinemanın kapanma olasılığını şöyle değerlendiriyor:

“Malum, şimdi sevimsiz AVM sinemalarının devrindeyiz. En son, Beyoğlu’nda 20 yıldan fazla bir süredir, ‘sanat ve deneme sinemaları’ statüsünde nice önemli ve değerli filmi sinemaseverlere sunarak hizmet vermiş, Krepen Pasajı’nın altındaki Beyoğlu Sineması için şimdi çanlar çalıyor. Festivallerde, bilet kuyruğunda onca bekleşen seyirci, normal dönemde, gösterilen bir Ken Loach filmi de olsa salona gelmiyor ve ancak 3-5 seyirciye oynuyor filmler. Sanat sineması yaklaşımının kentimizdeki son örneğini de kaybetmek üzereyiz ne yazık ki.”

Sinema tarihçisi, yazarı Giovanni Scognamillo da bu durum nedeniyle bir dönemin kapandığını vurguluyor:

Beyoğlu’nun özelliklerinden biri sinemalardı, tiyatrolardı, yani kültürdü. En koyu sinemaseverler bile artık istedikleri filmi evde rahat rahat izliyor. Sinema fiyatlarının pahalı olması da bir neden tabii ki. Beyoğlu, İstanbul’da hem yabancı hem yerli sinemanın merkeziydi. Öte yandan sinema da değişiyor. Daha çok eğlence oluyor. Sinemanın temeli eğlence olmakla birlikte kültürel bir gösteridir. Sadece eğlence değildir. Ağırlıklı eğlence olunca temelinde sanat olduğu unutuluyor. Bu sinemalar kapanınca Beyoğlu çevresi ve misyonu da değişecek, sadece eğlence olacak.”