Tuesday, May 26, 2015

Konuş kendinle Pedro




İspanyol yönetmen Pedro Almodovar ‘Konuş Onunla’ hakkında röportaj vermekten sıkılmış olmalı ki bu kez kendi soruyor, kendi cevaplıyor...
 
NTV-MSNBC
  
3 Kasım—  Kendi kendisiyle röportaj yaparken kafasındaki herşeyi net ve kısa yoldan ifade ettiğini söyleyen yönetmen, birlikte çalıştığı oyuncuları, filmin çıkış sürecini ve kendisine ilham veren olayları anlatıyor.
 
                                      
AKTÖR VE AKTRİSLER  
 
 
                                              Bundan sonra size sadece aktrislerin iyi yönetmeni değil, aktörlerin iyi yönetmeni de diyeceğiz. Konuş Onunla’daki iki ana karakter erkek ve muhteşem aktörler.
       Bunu sizin söylemenizden dolayı çok mutluyum. Evet, Javier Cámara ve Darío Grandinetti karmaşık karakterleri büyük bir başarıyla canlandırıyorlar. Zaten Konuş Onula erkek başrol oyuncuları olan ilk filmim değil. Carne Trémula oldukça erkeksi bir hikayeydi. Matador ve La ley del deseo kararları hep erkeklerin aldığı filmlerdi. La ley...’de kadın(Carmen Maura) bile erkekti.
       Hangisini daha keyifli buluyorsunuz?
       Ne demek istiyorsunuz?
       Yani aktörlerle çalışmak mı aktrislerle çalışmak mı?
       Muhteşem olduklarında ve bana yönetmen ve yazar olduğumu unutturduklarında her ikisinden de eşit olarak büyük keyif alıyorum. 14 tane filmimde şimdiye kadar hep daha iyi aktrislere rastladığımı kabul edebilirim, ama tabi bu da erkek karakterlerdense daha çok kadın karakterler yaratmamın bir sonucu...                          

       Annem Hakkında Herşey                                                                       
       Buna şüphe yok...
       Yazar olarak genelde, sanırım, kadınlar bana komedi hikayeleri yazma, erkeklerse trajediler yazma ilhamı veriyorlar.
       Neden artık komedi türünde filmler yapmıyorsunuz?
       Gelen senaryolar hep çok kolaya kaçmış görünüyorlar. Ama sanırım kendimi zorlayacağım.
       Kendinizi, bir senaryoyu zorlayabilir misiniz? Onu bir senaryo yapan şeyleri?
       Hayır. Ya da şöyle söyleyeyim, yapmamalısınız. Tabi belgeseller ve biyografik filmler dışında.
       Konuş Onunla’ nın türü ne?
       Bilmiyorum. Tek bildiğim bir western veya CIA ajanlarıyla ilgili bir film değil. Ayrıca, bir James Bond filmi ya da tarihsel bir film de değil.
       Fakat aslında tarihsel bir bölüm var içinde...
       C. Bu doğru, tam olarak 1924’te geçen yedi dakika.
       O yedi dakika pek çok tartışmaya sebep oluyor.
       Sessiz olmalarına rağmen... Filmin ortasında hemşire Benigno (Javier Cámara) serbest gecelerinden birini Cinematheque’e giderek sessiz bir İspanyol filmi izlemek için kullanıyor: Amante Menguante (Küçülen Sevgili). O filmin yedi dakikasını gösteriyorum.
       Tamamen farklı bir parçayı filmin genel anlatımını tehlikeye atmıyor mu? Ya da aslında bu yedi dakika aynı karakterleri içeren bir geri dönüş mü?
       Hayır, bir geri dönüş değil, ayrı bir hikaye... ve evet, riskli, çok riskli.
       İzleyicinin aklını karıştırmaktan, konsantrasyonunu bozmaktan korkmuyor musunuz?
       Artık filmi bitirdiğim için hayır, korkmuyorum. Fakat filmi çekerken iki filmi nasıl biraraya getireceğimi düşünmekten uyku uyuyamıyordum.                                       

       Konuş Onunla            
  
  
SİNEMA
       Benigno’nun Cinematheque’e gidip orda filmi izleyişini yatakta hareketsiz ve tepkisiz yatan Alicia’ya anlattığı 10 dakika benim favorim. Ana hikayenizden 10 dakika boyunca ayrılmanıza sebep neydi?
       Aslında hikayeden ayrılmıyoruz, hemşirenin hikayesi sürüyor. Sadece 7 dakika boyunca Küçülen Aşık ile Benigno’nun hikayesi birleşiyor. Zaten senaryo üzerinde çalışırken sessiz filmi bu sıralarda öne çıkarmayı düşünmüştüm.
       Neyi saklamak için?
       Gerçekte Alicia’nın odasında olanları. Bunu izleyiciye göstermek istemedim ve bu yüzden de Küçülen Aşık’ı bir perde olması için yarattım. İzleyici sessiz filmde olanların, filmin karakterlerinin de başına geldiğini anlayacaktır. Ben sadece göstermek istemedim.
       Buna yönlendirme denir.
       Hayır bu sadece kolay olmayan bir anlatım çeşidi. Bu yüzden sonuçla bu kadar gurur duyuyorum.       
       “Küçükken birlikte izlediğimiz filmleri kızkardeşlerime anlattığımı hatırlıyorum. O anların heyecanına kendimi kaptırır, anlatırken filmleri tekrar keşfederdim. Adeta kendi uyarlamamı yapardım ve kızkardeşlerim benim versiyonumu daha çok beğenirlerdi”                 Zaten bu karakterlerinizin kendilerini başka bir filmle ifade ettikleri ilk filminiz değil. Mesela Tacones Lejanos...
       Evet. Victoria Abril annesine Autumn Sonata’dan bir sahneyi, Marisa Paredes’i, bağırarak ona duyduğu nefret ve sevgiyi ifade eder. Öyle güçlü bir nefret ve sevgidir ki onu öldürmeye kadar götürür. Matador’da kahraman kaçarak sinemaya girer. Sinemada Duel In The Sun oynamaktadır ve beyazperdede kendi sonlarının da ne olacağını görürler. Carne Trémula’da Liberto Rabal ve Francesca Neri kavga ederken televizyonda Buñuel’in Rehearsal For A Crime (The Criminal Life of Archibaldo de la Cruz). Buñuel’in filmi bu bölüm için en uygun adı verir: Carne... Ayrıca filmdeki iki olay daha sonra benim filmimin içinde de görünür. Bacağı olmayan bir adam ve yanan bir kadın.
       Benim için izlediğim her film bir hayat deneyimidir ve onları bu yönde kullanırım. Yönetmenlerine hakaret eder gibi onları taklit etmenin bana göre hiçbir anlamı yok. Onlar senaryomun içine eklenen ve bir parçası olan bölümlerdir. “Anlatan filmler” benim biyografimle ilgili birşey. Bir film forumundan veya tipik bir sinema tartışmasından bahsetmiyorum(onlardan nefret ederim). Küçükken birlikte izlediğimiz filmleri kızkardeşlerime anlattığımı hatırlıyorum. O anların heyecanına kendimi kaptırır, anlatırken filmleri tekrar keşfederdim. Adeta kendi uyarlamamı yapardım ve kızkardeşlerim benim versiyonumu daha çok beğenirlerdi. Onların dikiş diktiği veya hep beraber bir masanın etrafında oturduğumuzda zaman yavaşlardı ve kızkardeşlerim bana “Pedro, dün izlediğimiz filmi bize anlatsana,” derlerdi.
       Kendinizi torunlarınıza filmler anlatırken görebiliyor musunuz?
       Bilemiyorum, torun sahibi olmak için geç kalıyorum sanırım. Zaten onlara filmler anlatacağımı sanmam. Artık filmleri anlatamıyorum, bu yeteneğimi kaybettim. Artık sadece röpörtaj yaparken anlatmak zorunda kaldığımda filmlerden bahsediyorum.
     
ÇIKIŞ NOKTASI
       Konuş Onunla’nın ilham kaynağı neydi?                                                
       “Sanırım güzelliğin acı verici olduğunu söyleyen Cocteau’ydu. Herhalde insanların güzelliğinden bahsediyordu. Beklenmeyen, sıradışı bir güzelliğin zevkten çok acı verebileceğini anlatıyordu”                   Son on yılda meydana gelen ve benim notlarını aldığım pek çok olay.
*16 yıl komada kaldıktan sonra uyanan Amerikalı bir kadın. Doktorlara göre kadın asla uyanamayacaktı. Gazetede kadının kollarında iki hemşire, tekrar yürümeyi öğrenirken çekilmiş resmini gördüğümde çok etkilendim. Kadının uyanışı bilimin bu konuyla ilgili söylediği herşeyi yalanlıyordu..
*Romanya’da bir morgun gece nöbetçisi genç bir kızın cesedine ilgi duyar. Ölümün yalnızlığı gecenin yalnızlığına katılınca dayanılmaz bir yalnızlık doğar ve nöbetçi tutkularını ölmüş güzelliğe aktarır. Daha sonra olanlar insanlığın mucizelerinden biridir, ne varki bunun Papa’nın pek hoşuna gittiğini sanmıyorum. Bu tacize tepki olarak genç kızın ölü bedeni canlanır. Kız aslında ona nöbetler geçirten bir hastalığın pençesindedir ve sadece ölmüş görünmektedir. (Ben bu olayı tek farkeden sinemacı değildim, iki yıl kadar önce Fransa’da bu olayı konu alan bir film çektiler.) Kızın ailesi tecavüzcüye minnettar olmalarına rağmen onun hapse atılmasına engel olamadılar. Ona yemekler götürdüler ve bir avukat tuttular. Bu sıradışı olay bir çelişkiyi gündeme getirdi: hukuki olarak adam bir tecavüzcüydü ama duygusal olarak hareket eden aile için adam kızlarını hayata döndüren insandı. Her yönüyle bana ilham veren, özellikle de Konuş Onunla’da da yaşadığımız ahlaki çelişkisiyle beni heyecanladıran bir olaydı.
*New York’ta dokuz yıldır komada olan bir kız hamile kaldı. (doğum sırasında komadan uyanıp uyanmadığını bilemiyorum) Birkaç gün sonra bunu yapanın klinikteki bir hizmetli olduğu ortaya çıktı. Soru ise şuydu: Tıbben ölü kabul edilen bir insan nasıl hayat verebilirdi?
*Sanırım güzelliğin acı verici olduğunu söyleyen Cocteau’ydu. Herhalde insanların güzelliğinden bahsediyordu. Beklenmeyen, sıradışı bir güzelliğin zevkten çok acı verebileceğini anlatıyordu.
*The Devil Doll ve The Incredible Shrinking Man’i izlediğimden beri bir sandalyenin bacaklarının ve yerdeki ahşabın ana set olarak kullanıldığı bir film yapmak istiyordum. Bunun için bir tretman bile yazmıştım.
       Tüm bu olaylar ve en güzel yerindeyken biten bir aşk ilişkim bana Konuş Onunla’nın senaryosunu yazma ilhamını verdi.
     
KELİMELER VE YALNIZLIK                                                                   
 
 
                                              Psikiyatrist Javier Cámara’nın karakterine problemini sorduğunda “Sanırım yalnızlık” diye yanıtlıyor.
       Marco (Darío Grandinetti) filmdeki iki kadın karaktere de değişik zamanlarda kendini yalnız hissettiğini söylüyor. Benigno da Marco da bu konuda dramatik değiller, sadece yalnız olduklarını söylüyorlar. Yalnızlık filmdeki tüm karakterlerin ortak özelliği zaten, Alicia ve Lydia da yalnızlar. Ve Katerina, bale öğretmeni. Ve Alicia’nın babası da, gerçi o bir süre sonra ofisindeki sekreterle bir ilişkiye girecektir muhtemelen. Ve Mariola Fuentes’in canlandırdığı hemşire, Benigno’ya gizlice aşık olan çalışma arkadaşı. Benigno’nun binasında yaşayan kapıcı kadın. Hatta Lydia canlı yayından çekip gidince kameralar karşısında kalan Loles Leon’un canlandırdığı TV sunucusu. Ve Lydia hastaneye kaldırılırken arenada tek başına kalan, onu yaralamış olan boğa...Hepsi yalnızlar... “Sanırım yalnızlık” bu filme verilebilecek diğer isim...
       Kendi kendinize bu röpörtajda yalnızlık sizi nasıl etkiliyor?
       Etkilemiyor. Kendi kendimle röpörtaj yaptığım zaman söylemek istediğim herşeyi, en kısa yoldan söyleyebiliyorum, o kadar.
       Hiç kendinizi kendinizle konuşurken yakaladınız mı?
       Şu an.
  
Film Link:                                    
 http://unutulmazfilmler.co/talk-to-her-konus-onunla.html