Darren
Aronofsky’nin Siyah Kuğu filmindeki Nina söylemek istediğimi açmam için
elverişli bir film karakteri. Nina, New York’ta yaşayan yetenekli bir
balerindir ve hayatında dans etmekten başka bir şey yoktur. Annesi de önemli
bir figürdür filmde. Birazdan açacağım konu için anne figürüne dikkat. Eski bir
balerin ve bu konuda çok hırslı olan annesi ile yaşamaktadır Nina. Kuğu Gölü
balesinde başrolü oynaması söz konusudur; fakat bu henüz kesin değildir,
rakipleri vardır. Oyunun yönetmeni Thomas Leroy’un ilk tercihi Nina’dır. Balede
saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehveti temsil eden Siyah Kuğu aynı anda
canlandırılabilmelidir. Nina, Beyaz Kuğu rolüne çok uygundur fakat rakibi Siyah
Kuğu olarak daha uygundur. İki genç dansçı kız arasındaki rekabet bir yandan
arkadaşlığa dönüşürken Nina kendi karanlık tarafını keşfetmeye başlayacaktır.
Film boyunca ve gösterinin hazırlığı boyunca şizoid sanrılar esnasında Nina’nın
dans konusundaki tutkusu ortaya serilir. Kötülüğü deneyimlemeden Siyah Kuğu
olmayı başaramayacağını düşünen Nina sonunda öleceği zorlu bir yolu seçer,
seçmekten çok belki de o yola maruz kalır; ama her durumda onun kutsala varan
dans tutkusu, o güne dek öğrendiği erdemlerin, doğruluğun, masumiyetin hepsinin
feda edilmesine varacak denli esastır.
Şairlerin şiire ek
olarak dil, Türkçe, daha dar alanda melankoli, lirizm gibi konularda tutkuyu,
ciddi olmayı, tabir caizse şiire abanmayı utanç verici bir şey gibi
algılamalarının farkına böylesi filmleri izlediğimde daha çok varıyorum. Bu
niçin böyle?
Birçok tali yanıt
verilebilir, esaslı iki yanıtım var benim. İlki şu: Şiirin şairi için bir tutku
olamayışı, bugün şiirin ayırt edilebilir bir yeteneğin ürünü olmadığı
düşüncesiyle besleniyor. Şiirde bireysel dehanın dilsellik nedeniyle bileşimsel
olan tarafı -bazen tümüyle olmadığı yönündeki iddialar- bu düşünceyi kökünden
inkâr etmemizin önünde engel. Şiirdeki değerin kalımsallıkla ortaya çıkışı ve
“büyük şair” mitinin yıpranmışlığı bu düşünceleri destekliyor.
İkinci yanıtımsa,
şairin narsistik özsaygısından çalınanlar yüzünden şiiri hor görmeye itilmesine
dair. (...)